Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre, 2004 yılında dünya çapında kadın ölümlerinin %32’sine, erkek ölümlerinin ise %27’sine kardiyovasküler hastalıklar neden olmuştur. Her iki kadından birinin kardiyovasküler veya serebrovasküler hastalıklar nedeniyle öleceği tahmin edilmektedir. Buna kıyasla, her 25 kadından biri göğüs kanserinden ölür.

Kalp yetmezliğinden muzdarip erkeklerin aksine kadınlarda preeklampsi, eklampsi, gebelik şekeri, auralı migren, erken başlangıçlı menopoz ve otoimmün hastalıklar gibi kalp yetmezliği semptomlarının görülme olasılığı daha yüksektir. Kardiyovasküler hastalıklar hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız buraya tıklayın.

Bu küresel kardiyovasküler hastalık epidemiği şans eseri değil, hastalığa neden olan risk faktörlerinin görülmesini artıran alışkanlık ve yaşam tarzı değişiklikleri nedeniyle ortaya çıkmıştır.

Kadınların bilgi alması ve kalp sağlığının önemini anlaması gerekmektedir; bu nedenle de, New York’taki Ronald O. Perelman Heart Institute’ta (Ronald O. Perelman Kalp Enstitüsü) eğitim ve sosyal yardım yöneticiliği yapan Dr. Holly Anderson ve Columbia University Irving Medical Center’daki (Columbia Üniversitesi Irving Tıp Merkezi) Center for Advanced Heart Care’de (Gelişmiş Kalp Bakım Merkezi) gebelik sırasında kalp sağlığı alanında uzmanlaşmış kalp doktoru Dr. Jennifer Haythe’nin bizlerle paylaştığı bazı nedenleri sizlere aktarmak isteriz:

1. Kadınlar, kalp krizi semptomları yaşadıklarını düşündüklerinde 911’i arama konusunda daha az isteklidir.

2. Kardiyovasküler hastalıklar gebeliklerin yüzde 4’e kadarında komplikasyonlara neden olmaktadır ve bu sayı günümüzde daha da yükselmiştir. Preeklampsi, gelecekte kardiyovasküler hastalık gelişiminin bağımsız bir öngörücüsüdür. Preeklampsi geçirmiş kadınların tansiyonları yakından izlenmeli ve her yıl açlık glikozu ile kolesterolü örnekleri alınmalıdır.

3. Kadınlarda görülen kalp krizi semptomları erkeklerde görülen semptomlardan çoğu zaman farklıdır. American Heart Association (AHA) (Amerika Kalp Vakfı) verilerine göre kadınlar; nefes darlığı, mide bulantısı, çarpıntı, çene ağrısı veya şiddetli yorgunluk gibi semptomlar yaşayabilir.

4. Kamuya açık alanlarda kadınlara CPR uygulanması olasılığı erkeklerden daha azdır (bu oran erkeklerde %45, kadınlarda %39’dur). Yalnızca ellerinizle CPR yapmayı öğrenerek bile bir hayat kurtarabilirsiniz.

5. 65 yaşından sonra, hipertansiyon (yüksek tansiyon) kadınlarda daha yaygın olarak görülür. Yıllık fiziksel muayeneye girin; doktorunuzdan kan basıncınızı ve kardiyovasküler hastalıklarla ilgili diğer risk faktörlerini kontrol etmesini isteyin. American College of Cardiology (Amerikan Kardiyoloji Koleji), ideal tansiyon olarak 120/80 veya daha düşük oranları önerir.

Kardiyovasküler hastalıklarla ilgili daha fazla bilgiyi buradan edinebilirsiniz..